DAVUT VE GOLYAT'IN HİKAYESİ

 Michalengelo'nun beş metre on yedi santim olan ve rönesans döneminin sembolü haline gelen Davut heykelinin bu denli büyük tasviri bir ironi miydi? Gelin cevabı bulacağımız hikayeye dönelim..Efsaneye göre Filistinliler ve İsrailoğulları Elah Vadisi'nde karşı karşıya gelir. Filistinlilerin en güçlü askerleri olan Golyat kırk gün boyunca İsrailoğullarına meydan okur.“Benimle dövüşecek bir savaşçı seçin. Eğer beni yenerse biz sizin köleniz oluruz. Fakat ben onu yener ve öldürürsem, siz bizim kölemiz olursunuz” der. Golyat'ın kendine bu kadar güvenmesinin nedeni üç metrelik boyuyla adeta bir dev olmasıdır. Ancak hiçbir İsrailli Golyat'ın karşısına çıkmaya cesaret edemez. O sıralarda henüz bir çocuk olan ve asli görevi savaşta yemek taşımak olan Davut askerlere bu Filistinliyi öldürene ne verileceğini sorar. Askerler ise kazanana kralın kızını vereceğini ve zengin edeceğini söyler. Davut savaşmaya gönüllü olur. İsrailoğullarının kralı Talut Davut'un cesaretine hayran olur ancak onu vazgeçirmek ister. Davut kararlıdır ve şu sözlerle kararlılığını sürdürür."Babamın koyunlarını kapmak isteyen bir ayıyı ve bir aslanı öldürdüm. Golyat da onların kaderini paylaşacak. Yehova yardımcım olacak.” der. Bunun ardından Talut, ona “Yehova seninle olsun!” diyerek gitmesine izin verir. Davut hazırlanırken ona zırh ve silah sunulur ancak Davut kabul etmez. Golyat'ın karşısına taş ve sapanıyla çıkacaktır. Golyat karşısında Davut'u görünce gözlerine inanamaz ve kolaylıkla bu savaşın biteceğini düşünür. Fakat işler hiçte beklediği gibi olmayacaktır. Düşmanı saldırıya geçmeden önce Davut hızlıca saklandığı yerden sapanıyla taş fırlatır. Golyat'ı alnından yaralayarak sersemlettikten sonra kafasını kesip düelloyu kazanır. En güçlü savaşçılarını ölen Filistinliler savaşı kaybeder ve dağılır. Davut ise sonrasında İsrail Krallığının başına geçer ve uzun yıllar hüküm sürer. 

 Bu hikayeden alınan en büyük ders ise yenilmez görünen şeyler aslında göründüğü kadar güçlü olmayabilir. Ve hayatımızda Golyatlara karşı Davutlaşmayı öğrenmemiz gerek!